Sıraya Girmesini Bilmemek
Her fırsatta yazılarıma bu ifadeyle başlamak istemediğim halde zorunda kalıyorum ama, evet 9 yıl yurt dışında yaşadım ve şuna kesin kanaat getirdim ki, biz Türk'ler sıraya girmesini, sıra beklemesini bilmiyoruz.
Neden böyleyiz, daha önce böyle miydik onu bilemiyorum. Türk olmamdan dolayı her zaman gurur duyduğumu da belirtmek zorunda hissediyorum kendimi ama insan kendi milletini de bazı konularda rahatlıkla eleştirebilmeli. Kaç defadır rastladım, artık bugün buna kesin kanaat getirdim. Hastane veznesindeyim, vezne meşgul olduğu için insanları da sıkıştırmamak için (genelde yurt dışında yaşayanların alışkanlığıdır) 1 metre kadar geride beklemeye başladım. Bir amca girdi içeri, hoop daldı vezneye...başladı konuşmaya. Neyse dedim, işimi hallettim, eczaneye gidip gelmem gerekiyordu. Aynı olay aynı şekilde, 10 dakika sonra eczanede, bilgisayar diliyle COPY-PASTE !!!
Bu, sadece bugün yaşadığım ve arka arkaya gelen iki örnek. Öncesinde çokları da var. Eminim bu yazıyı okuyanlar bu örneğin yüzlercesini yaşamıştır.
Peki Ya O Medeni Denilen Ülkeler?
Medeni ülkelerde bir yere girildiğinde ilk kural, sıra varmı diye bakmak, eğer sıra var ise, o sırada bekleyen en son kişiyi gözüyle arayıp bulmaktır. Hep anlatılan bir olaydır, yaşadığım yer Avustralya'da eskiden bir bankanın genel müdürü, ay sonunda maaşını çekmek için bir şubesinden girer, sıra numarasını alır ve müşteriler gibi bekler maaşını çekermiş.
Neyse, ikinci kural ise daha katı. Eğer veznede (alışveriş, banka, devlet dairesi vs.) bir kişi ile meşgulken yaklaşıp soru sormaya kalkarsanız, vezne görevlisi sizi önce gözüyle, sonra sözüyle döver !. Evet yanlış okumadınız. Öyle mahcup eder ki sizi, neye uğradığınızı şaşırırsınız. Asla yapılmaması gereken bir davranıştır çünkü. Bizim ülkemizde ise, sıra bekleme kültüründen yoksun insanlarımız kadar, sırada bekleyen kişinin hakkını savunmayan, buna itina göstermeyen görevliler de ayrı bir eleştiri konusudur.
Sonuç olarak, medenilik bu değil de nedir? Çağdaşlık bu değil de nedir? Biz yıllarca medeniliği, çağdaşlığı başka şeylerde ararken dünya nerelere gelmiş farkında mıyız acaba?
Burada anlatılanlar yaşanmıştır ve aktarılmıştır. Kendini geliştirme odaklı kişiliğe sahip olanlar için bir nebze faydamız dokunabilirse ne mutlu.
"Ben bunları yapsam ne olur" diyenlerin sınıfındaysanız eğer, o zaman sizi ünlü Rus yazarı Tolstoy ile başbaşa bırakıyorum :
"Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, fakat hiç önce kendini değiştirmeyi düşünmez."
Nihat Ökmen
teşekkürler . o kadar haklısınız ki
ReplyDelete