ölümlüdür. Bir gün mutlaka yok olacaktır. Yeni yetişen gençlerimiz
cahil değiller ama şu tatlı teyzeler var ya işte onlar öldüğünde
cahillikten kurtulmuş olacağız" mealinde sözler kullandınız.
(Lütfen, alttaki mesajları okuduktan sonra devam ediniz)
Konuyu önemseyerek mesaj gönderen bir dinleyicinize takındığınız
üslup, senli-benli "umrumda değil" kabalığını hadi geçtim, "tın", "fıs"
gibi Türkçe'mizin güzide (!) kelimeleri ile olan sıkı ilişkiniz, yayın
haricinde nasıl farklı bir kişilik sergileyebileceğinizi göstermesi
bakımından önemli. Demek ki, "yayın akışı içinde dinleyicilerde
yanlış anlamaya yol açacak ifadelerde bulundu isem hata benimdir
ve bana bunu hatırlattığınız için teşekkür ederim" diyebilmek
sizden çok uzak bir olgunluk göstergesiymiş. Böylece sizi
gözümde büyütmüşüm itirafımda ne kadar haklı olduğumu da
siz bana ıspatladığınız için ben size teşekkür ederim.
Şahsi kanaatime göre yılların bir radyocusu olarak artık
sadece söylediğinizden değil bunu nasıl ifadelendirdiğinizden
ve karşı tarafta nasıl bir algı oluşturduğunuzdan da sorumlu
olmalısınız. Bunun en canlı örneği olarak da, ne acı tesadüf ki
bahsettiğiniz o tatlı teyzelerimizden biri ile birlikte yaptığınız o yayın
sırasında "tatlı teyzeler ölünce cahillik bitecek" sözünüzden
sonra Ayten Hn.'ın kısa süreli bir şaşkınlık ve alınganlık
yaşamasından bunu rahatlıkla anlamış olmalıydınız. Belki de anladınız
ama yılların verdiği ustalıkla bize hissettirmediniz. İkincisinin
olması yüksek ihtimal gibi duruyor. Ayrıca sanırım anlamayan
ya da "uyduran" kişi sadece ben değil mişim, ne dersiniz?
Benim mesajımı beklemeden o anda bile başta yayın konuğunuz
ve büyükleriniz olmak üzere tüm dinleyicilerinizden özür dilemeniz
gerekirken siz içinizde büyüttüğünüz ve zaman zaman katılımcılarınıza
yansıtmaktan çekinmediğiniz o kibrinize yenildiniz ve şahsımı da
anlamamak ve uydurmakla itham etme yoluna gittiniz. Bunun takdiri de
bu yazıyı okuyanlarındır.
Demagoji olarak almayınız ama şunu da söylemeden
geçemeyeceğim ki cahil olmakla itham ettiğiniz ve cahilliğin
bitmesi için ölmelerini beklememiz gerektiğini belirttiğiniz o
"tatlı teyze"lerimiz (yayındaki ifadeniz bu şekildeydi, sanırım
gidişatı kurtarmak adına son anda kullanma gereği duydunuz)
sizin gözünüzde cahil olsalar da bu toplum nezdinde onların
hepsi yaşayan birer üniversitedir, elleri öpülesidir, kendi
hayat tecrübelerini ve bizim geleneklerimizi, adetlerimizi
geçmişten bugüne yaşatan ve gelecek nesillerimize aktaran
birer değerler hazinesidir. Sizin cahillikten anladığınız eğer
sadece üniversite diploması ise veya sahip oldukları kimi ideolojik
görüşlerinize ters gelen bazı değer yargıları ise o zaman cahillik
kavramı ile biran önce yeniden tanışmanız ve barışmanız gerektiğini
hatırlatmak isterim.
Kaldı ki, twitinizde cevaben, "tüm teyzeler demedim cahil teyzeler
dedim" savunmanız da yine bizi yetiştirip büyüten o insanlara
yapılmış başka bir talihsiz ifade ve bir saygısızlık olmuştur.
Ne diyelim, merd-i kıpti şecaat arzederken sirkatin söylermiş !.
Sonuç olarak,
Siz ne kadar isteseniz de, biz büyüklerimizi cahillikle aşağılamayan,
onların ölmesini beklemeyen, tam tersine onların bilgi, deneyim ve
birikimlerinden en fazla şekilde istifade etmeyi bir zenginlik sayan
genç neslimizle ülkemizin daha iyi yerlere geleceğine inanıyor ve
bu talihsiz ifadenize şiddetle karşı olduğumu buradan duyuruyorum.
No comments:
Post a Comment