15 October 2015

Zeki Kayahan Coşkun'a Açık Mektup

2 Ekim 2015 günkü Show Radyo akşam yayınınızda "cahillik de 
ölümlüdür. Bir gün mutlaka yok olacaktır. Yeni yetişen gençlerimiz
 cahil değiller ama şu tatlı teyzeler var ya işte onlar öldüğünde 
cahillikten kurtulmuş olacağız" mealinde sözler kullandınız.

(Lütfen, alttaki mesajları okuduktan sonra devam ediniz)

Konuyu önemseyerek mesaj gönderen bir dinleyicinize takındığınız 
üslup, senli-benli "umrumda değil" kabalığını hadi geçtim,  "tın", "fıs" 
gibi Türkçe'mizin güzide (!) kelimeleri ile olan sıkı ilişkiniz, yayın 
haricinde nasıl farklı bir kişilik sergileyebileceğinizi göstermesi 
bakımından önemli. Demek ki, "yayın akışı içinde dinleyicilerde 
yanlış anlamaya yol açacak ifadelerde bulundu isem hata benimdir 
ve bana bunu hatırlattığınız için teşekkür ederim" diyebilmek 
sizden çok uzak bir olgunluk göstergesiymiş. Böylece sizi 
gözümde büyütmüşüm itirafımda ne kadar haklı olduğumu da 
siz bana ıspatladığınız için ben size teşekkür ederim. 

Şahsi kanaatime göre yılların bir radyocusu olarak artık 
sadece söylediğinizden değil bunu nasıl ifadelendirdiğinizden 
ve karşı tarafta nasıl bir algı oluşturduğunuzdan da sorumlu 
olmalısınız. Bunun en canlı örneği olarak da, ne acı tesadüf ki 
bahsettiğiniz o tatlı teyzelerimizden biri ile birlikte yaptığınız o yayın 
sırasında "tatlı teyzeler ölünce cahillik bitecek" sözünüzden 
sonra Ayten Hn.'ın kısa süreli bir şaşkınlık ve alınganlık 
yaşamasından bunu rahatlıkla anlamış olmalıydınız. Belki de anladınız 
ama yılların verdiği ustalıkla bize hissettirmediniz. İkincisinin 
olması yüksek ihtimal gibi duruyor. Ayrıca sanırım anlamayan 
ya da "uyduran" kişi sadece ben değil mişim, ne dersiniz?

Benim mesajımı beklemeden o anda bile başta yayın konuğunuz 
ve büyükleriniz olmak üzere tüm dinleyicilerinizden özür dilemeniz 
gerekirken siz içinizde büyüttüğünüz ve zaman zaman katılımcılarınıza
yansıtmaktan çekinmediğiniz o kibrinize yenildiniz ve şahsımı da 
anlamamak ve uydurmakla itham etme yoluna gittiniz. Bunun takdiri de 
bu yazıyı okuyanlarındır.

Demagoji olarak almayınız ama şunu da söylemeden 
geçemeyeceğim ki cahil olmakla itham ettiğiniz ve cahilliğin 
bitmesi için ölmelerini beklememiz gerektiğini belirttiğiniz o 
"tatlı teyze"lerimiz (yayındaki ifadeniz bu şekildeydi, sanırım 
gidişatı kurtarmak adına son anda kullanma gereği duydunuz) 
sizin gözünüzde cahil olsalar da bu toplum nezdinde onların 
hepsi yaşayan birer üniversitedir, elleri öpülesidir, kendi 
hayat tecrübelerini ve bizim geleneklerimizi, adetlerimizi 
geçmişten bugüne yaşatan ve gelecek nesillerimize aktaran 
birer değerler hazinesidir. Sizin cahillikten anladığınız eğer 
sadece üniversite diploması ise veya sahip oldukları kimi ideolojik 
görüşlerinize ters gelen bazı değer yargıları ise o zaman cahillik 
kavramı ile biran önce yeniden tanışmanız ve barışmanız gerektiğini 
hatırlatmak isterim. 

Kaldı ki, twitinizde cevaben, "tüm teyzeler demedim cahil teyzeler 
dedim" savunmanız da yine bizi yetiştirip büyüten o insanlara 
yapılmış başka bir talihsiz ifade ve bir saygısızlık olmuştur. 

Ne diyelim, merd-i kıpti şecaat arzederken sirkatin söylermiş !.

Sonuç olarak,

Siz ne kadar isteseniz de, biz büyüklerimizi cahillikle aşağılamayan, 
onların ölmesini beklemeyen, tam tersine onların bilgi, deneyim ve 
birikimlerinden en fazla şekilde istifade etmeyi bir zenginlik sayan 
genç neslimizle ülkemizin daha iyi yerlere geleceğine inanıyor ve 
bu talihsiz ifadenize şiddetle karşı olduğumu buradan duyuruyorum. 










No comments:

Post a Comment

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...